Denizlerde balıkçılık sektörü, bu yıl yaşanan beklenmedik gelişmelerle sarsılıyor. Özellikle hamsi avında ciddi bir düşüş yaşanması, balıkçıları zor bir duruma soktu. Uzmanlar, hamsi sürülerinin azaldığını ve bu yıl denizlerdeki hamsi avının beklenenden çok daha kısa sürede sona ereceğini belirtiyor. Yüzlerce balıkçı teknesinin bu yıl er geç limana döneceği öngörülüyor. Peki, hamsi neden bu kadar az? Çeşitli faktörler, denizlerdeki hamsi popülasyonunu etkiliyor. Kış sezonunda başlaması beklenen hamsi avı süresi, bu yıl hemen hemen bir ay kadar kısaldı. Balıkçılar, hamsi sürülerinin önceki yıllara göre çok daha erken bölgeden göç ettiğini ve bu durumun balıkçılık sektörüne olan etkilerinin derin olacağını ifade ediyor.
Balıkçılığın geleceği için endişelerini dile getiren bazı balıkçılar, bunun getirdiği maddi kaybın yanında, sektörde yarattığı ruhsal yüklerden de bahsediyor. Hamsi avındaki bu azalma, sadece birkaç günlük yasaklarla veya mevsimsel değişikliklerle açıklanamaz. Elde kalan hamsi sayısının düşmesi, balıkçıların beklentilerini altüst ediyor. Teknelerinin yakıt masraflarını dahi zor karşılayabildiğini belirten bir balıkçı, “Her gün geliyorum ama yok. Denizlerimizde hamsi kalmadı. Nasıl geçineceğiz?” diyerek kendi çaresizliğini aktarıyor. Yüksek maliyetler ve azalan hasılat, pek çok balıkçıyı zor bir seçim yapmaya itiyor: Limana dönecekler mi yoksa günde birkaç kilo hamsi için denize açılmaya devam mı edecekler?
Uzmanlar, hamsi popülasyonundaki bu düşüşün nedenleri arasında iklim değişikliklerini ve deniz kirliliğini gösteriyor. Denizlerin sıcaklık değişimleri ve kirleticilerin etkisi, hamsi gibi soğuk su balıklarını etkiliyor. Ayrıca, aşırı avlanma uygulamaları da deniz ekosisteminin dengesini bozmakta. Bu durum, hem balık üretimini azaltmakta hem de hamsinin besin zincirindeki yerini tehdit altında bırakmakta. Uzmanlar, denizlerdeki bu olumsuz değişimlerin önüne geçmek için acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. Gelecek yıllarda hamsinin tekrar eski günlerine dönebilmesi için biyoçeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir avcılık politikalarının uygulanması şart.
Tüm bu gelişmeler, balıkçıları zorlu bir döneme sokar ve sektör üzerinde ağır bir yük oluşturur. Balıkçılar, denizlerden daha az hamsi ile dönmenin karşılığında evlerine yeterli gelir götürememekte. Bu nedenle, hem sektör çalışanları hem de denizlerin geleceği hakkında endişeler giderek artmakta. Şu an için yapılabilecek en iyi şey, hamsi popülasyonunun yeniden canlanmasını umutla beklemek. Ancak bunun için geç kalmadan önlemler alınmalı ve sürdürülebilir balıkçılık yöntemleri benimsenmelidir. Denizlerimiz hakkında daha bilinçli kararlar almak, gelecek nesillere bırakacağımız en değerli miras olacaktır.
Sonuç olarak, bu yıl hamsi avında yaşanan düşüş, hem balıkçılar hem de denizler açısından ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Denizlerin sağlığı ve balıkçılığın devamlılığı için stratejik planlamaların yapılması ve halkın da bu konuya duyarlı olması gerektiği unutulmamalıdır. Hamsinin denizlerdeki varlığı, aslında tüm ekosistemlerin sağlığı için de büyük önem taşımaktadır.