İnsanlık dramı olarak tanımlanan bir olay, Türkiye'nin bir köyünde yaşandı. Eşi tarafından kızı ile birlikte acı bir şekilde katledilen bir kadının son sözleri, hem korkutucu hem de düşündürücü bir mesaj içeriyor. "Sonum iyi olmayacak" diyerek içinde biriken korkusunu dile getiren kadın, daha önce yaşadığı sıkıntıları açıkça ifade etmişti. Olay, kadının ailesi, arkadaşları ve komşuları arasında büyük bir üzüntü ve şaşkınlık yarattı.
Olay, geçtiğimiz gün, küçük bir köyde meydana geldi. Kadının eşi, uzun bir süredir psikolojik sorunlar yaşadığı iddia edilen bir adamdı. Duygusal ve fiziksel şiddet uyguladığı söylenen erkek, kadının her geçen gün hayatını tehdit eden bir varlık haline geldi. Eşinin yaşadığı psikolojik travmalar, kadının giderek daha fazla endişelenmesine yol açtı. Sonunda, bu gerginliğin bir sonucu olarak, korkunç olay gerçekleşti. Eşinin ciddi şekilde tehditleri ve kadının aldığı önceden bazı uyarılar, ailenin dinamiklerini değiştirerek son derece trajik bir duruma büründü.
Olayın olduğu gün, komşular, kadının ve kızının huzurlu bir hayat sürmesini sağlayacak en küçük bir önlem dahi alınamadığı için üzüntü içinde kaldılar. Komşuları ve arkadaşları, kadının sık sık durumu hakkında şikayette bulunduğunu, hatta yardım talep ettiğini ancak hiçbir somut adım atılmadığını belirtiyor. Bu noktada, toplumda cinsiyet temelli şiddet ve bununla ilgili eksik anlayışlar bir kez daha sorgulanıyor. Eşinin psikolojik sorunları bulunan bir adamla evli olan kadının, sık sık yardım istemesi ama bunu başaramaması, etraflarında bulunan insanların duyarsız kalması, durumu daha da trajik hale getiriyor.
Bu tür olaylar, toplumda kadına yönelik şiddetin ne kadar yaygın ve tehlikeli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. 'Hakkında hiç kimse konuşmuyor' denilen bu tür durumlar, kadınların günlük hayatlarını büyük bir tehdit altında sürdürdüğünü gösteriyor. Kadın sığınma evlerinin yetersizliği, eğitim programlarının etkisizliği ve toplumsal normlar, bu tür olayların önüne geçmede büyük eksiklikler barındırıyor. Kadınlar, yaşadıkları sorunlarla baş edebilmek için yeterli destek mekanizmasına ulaşıp ulaşamadıkları konusunda sık sık endişe duyuyor. Kadına yönelik şiddetin sona ermesi için, toplumun bilinçlenmesi gerektiği ve örgütlenmelerin güçlendirilmesi gerektiği ortada.
Kadının son sözleri "Sonum iyi olmayacak" ifadesi ile bir anlamda topluma da bir uyarı niteliği taşıyor. Her kadın, benzer bir durumla karşı karşıya kalabilir, ancak sadece birkaç kişi bu duruma duyarsız kalmamalıdır. Bu olay, güzel bir kadın ve masum bir kız çocuğu için sonlanmış olsa bile, toplumun bu durumla ilgili yapması gereken çok şey var. Konunun önemi ve ağırlığı, yaşanan bu üzücü olayla birlikte daha iyi ortaya çıkıyor. Bu mesele, sadece katledilen kadının ve çocuğunun hikayesi değil, aynı zamanda her bireyin hayatındaki karanlık bir gerçekliği temsil ediyor.
Sonuç olarak, bu tür trajedilerin önlenebilmesi için, toplumun bir araya gelmesi ve gerekli önlemleri alması gerekiyor. Kadına yönelik şiddetin toplumsal bir sorun olduğunu anlamak ve bu konuyu duyarlı bir şekilde ele almak şart. Unutulmamalıdır ki, her “Sonum iyi olmayacak” diyen bir kadın, belki de son bir şans arayışındadır. Gelecek nesillerin bu tür sorunlarla büyümemesi için adımlar atmalı, duyarlılığı artırmalı ve bütün kadınları koruyacak bir sistem geliştirilmelidir.